“İçimdeki Şehir” sergisi Borusan Contemporary’de ziyaretçilere açıldı

Küratörlüğünü Jerome Sans’ın üstlendiği sergi, Doug Aitken’in 2006-2024 yılları arasında ürettiği eserlerini bir araya getiriyor.

REKLAM

Borusan Contemporary, yeni kültür ve sanat sezonunda çağdaş sanatın önemli isimlerinden Doug Aitken ile sanatseverleri buluşturuyor.

Güncel bireysellik ve özgürlük kavramlarını araştıran, sanatsal üretimin olanaklarını zorlayan ve izleyicisini bilincin sınırlarına doğru kışkırtan multimedya sanatçısı Doug Aitken’in, Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Borusan Contemporary’de düzenlenen “İçimdeki Şehir”, sanatseverlerle buluşuyor. İnsanın bireysel tarihine ve çağdaş insanlık durumuna bir bakış.

1990’lardan bu yana çeşitli çağdaş sanat pratiklerinin ve söylemlerinin sınırlarını genişleten Amerikalı multidisipliner sanatçı Doug Aitken, modern yaşamın ve hiper bağlantılılığın karmaşıklıklarını ve çelişkilerini, neoliberal küreselleşmiş bir toplumda özgürlüğün anlamını ve bunun dünya üzerindeki olası etkilerini ele alıyor. bireylerin izolasyonu.

Aitken’in monografik sergisi “İçimdeki Şehir”, sanatçının 2006-2024 yılları arasındaki üretimlerinden bir seçki sunuyor. 17 Ağustos’a kadar Perili Köşk’te ziyaret edilebilecek serginin küratörlüğünü, yenilikçi ve çok yönlü çalışmalarıyla uluslararası alanda tanınan sanat yönetmeni Jerome Sans üstleniyor. yaklaşmak.

Aitken’in disiplinler arası geniş yelpazedeki sanatsal uygulamalarını bir araya getiren sergi, ziyaretçileri pasif bir gözlemci olmanın ötesine geçerek mekâna özgü bir deneyim aracılığıyla kentlerin yapısı ve ritmiyle etkileşime geçmeye davet ediyor.

Özellikle şehirlere odaklanan çalışmalar, günümüzün hiper bağlantılı dünyasını ve onun paradoksal izolasyonunu araştırıyor. Hareket ile durgunluk, hız ile yavaşlık, bağlantı ile yalnızlık arasında duran bu çalışmalar, kentsel, fiziksel, dijital ve duygusal ortamlarda insanın hareketliliğini sorguluyor.

Yalnızlığa ve genişleyen mega şehirler yığınıyla sonsuz dijital okyanusta kaybolmaya odaklanan sergi, insanlığın yönünü sorguluyor ve varoluş biçimlerine yanıt arıyor. Doug Aitken hızlı teknolojik ilerlemenin ve değişen kentsel manzaraların getirdiği zorluklara dikkat çekiyor.

Serginin açılışında konuşan Aitken şunları söyledi: “Buradaki çalışmalarım, geleneksel olarak doğal veya organik olmayan bir ortamda modern yaşamı ele alıyor. Farklı karakterlerden oluşan bir dizi anlatı, çeşitli biçimler ve enkarnasyonlar alarak mekanda hareket ediyor. “Bu aslında izleyicinin bir diyalog yaratmasıyla ilgili” dedi.

“Çalışmalarım sorular öneriyor. İzleyicinin bir adım geriye gitmesine ve kendi başına düşünmesine, bir fikir oluşturmasına veya zaman içinde yankılanmasına veya bir sanat eserini tartışmasına olanak tanıyor.”

Aitken, Borusan Contemporary ile birlikte sergiye ev sahipliği yapan Perili Köşk’ten çok etkilendiğini şu sözlerle belirtiyor: “Mimarisi ve konumu itibariyle gizemli bir kaleyi andıran bu dikey kırmızı tuğlalı villa beni gerçekten etkiledi. Boğaz caddenin karşısındadır ve köprü soldadır. Avrupa’dasınız ve Asya’ya bakıyorsunuz. İnanılmaz bir kesişimsellik duygusu, örtüşen kültürlerin karmaşıklığı var. Büyüleyici ve başka hiçbir yere benzemiyor. Bu sergide iç mekanları kullanıp sonsuz hale getirdim. Sonuçta, kurulumlar oldukça ilgi çekici. Her biri farklı bir ortam ve farklı anlatılar içeriyor. “İçeri girip parlak bir duvarda bir dizi iyi aydınlatılmış tablo görmek istemedim, kapıyı açıp bu girdabın içine düşmek istedim.”

Aitken’in günümüzün çılgın temposunda yaşamanın, teknolojik ilerlemeye ayak uydurmanın ve değişen kent manzaralarının zorluklarına dikkat çektiği serginin küratörü Jerome Sans, şunları söyledi: “Sürekli ivme kazanan ve insanlığın hızla değiştiği bir dünyada. Yeni teknolojilerde benzeri görülmemiş bir hızla Doug Aitken’in çalışmaları bizimdir. Neyi, nasıl yaşadığımızı, şehirlerin değişen yüzlerini, yani bugünün ve yarının yüzlerini düşünmeye bir davettir” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir